Halkın Sarayı - Güner Yiğitbaşı - CEMRESETAY MEDYA - GÜNCEL HAYATA DAİR PAYLAŞIMLAR

Yeni :

Home Top Ad

Post Top Ad

4 Aralık 2014 Perşembe

Halkın Sarayı - Güner Yiğitbaşı

Halkın Sarayı - Güner Yiğitbaşı
Sizlere bir bilmece soracağım değerli okurlarım.

Hazır mısınız?

Bir rivayete göre bin, bir diğer rivayete göre iki bin odalı, yaklaşık beş yüz bin metre kare kapalı alana sahip, içindeki halıları, koltukları, çanakları,çömlekleri, tabloları, asansörleri,mermerleri, ithal ağaçları, altın varaklı kadehleriyle ve tümüyle tamamlandığında, beş milyar Türk Lirasına malolacağı söylenen, Atatürk Orman Çiftliğinde halkımızdan gizli ve kaçak olarak yapılan saray, kimin sarayıdır?

Diyeceksiniz ki, amma da kolay bir soru, bunu bilmeyecek ne var?

Hemen cevabı yapıştıracak ve bu kaçak saray,Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN'ın sarayıdır diyeceksiniz.

Bilemediniz işte.

Şimdi sıkı durun, bu kaçak saray, siz halkımızın sarayıdır!

Tayyip Bey, kaçak sarayda yapılan, kendisinin ve yandaşlarının çalıp söyledikleri bir ödül dağıtım töreninde yaptığı konuşmasında, halkımıza bu müjdeyi vermiş ve bu saray benim değil, sizlerin, yani halkımızın sarayıdır demiş.

Anlı,şanlı koskocaman Cumhurbaşkanı yalan mı söyleyecek, MİT ve devletin tüm istihbarat birimleri, devletin tüm bilgi ve belgeleri kendisinin elinde ve emrinde, bu sarayın kendisine ait değil, halka ait olduğuna dair elinde kesin bilgi ve belge olmasa böyle konuşur mu?

Bilmiyor musunuz, şair dahi ne demiş? Mal sahibi, mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi?

Tayyip Bey herşeyin farkında, hakkını yemeyelim, o demiş ise, bu saray halkımızın sarayıdır!

Siz bakmayın, bu sarayın mimarisi dahil, her şeyi ile baştan aşağıya Tayyip Bey'in isteklerine, beğenilerine, özel zevklerine, kişisel tercihlerine uygun olarak, kişiye özel inşa edildiğine ve çok korumalı, etrafının hapishane gibi demir parmaklıklarla çevrili olduğuna, halktan soyutlandığına, etrafında kuş uçurtulmadığına, etrafındaki sokakların ve caddelerin trafiğe kapatıldığına, bir rivayete göre de, fevkalade bir halde kaçmak için altında gizli kaçış tunellerinin bulunduğuna, bunların hepsi Tayyip Bey'in kendi zevki ve güvenliği için değil, halkımızın zevki ve güvenliği için düşünülen emniyet tedbirleri olup, Allah için, Tayyip Bey daima halkının her türlü güvenliğini düşünen, halkı için canını veren bir liderdir.

Sizler, Soma maden ocaklarında 301 işçinin, Ermenek maden ocaklarında 18 işçimizin toprak altında kalarak bir hiç uğruna canlarından olduklarına, Ermenekte toprak altında kalan madencilerin cansız bedenlerine dahi, ancak bir ayı aşkın bir sürede ulaşıldığına bakmayın, Tayyip Bey çok güzel açıkladı, ölüm, madencinin fıtratında var, Tayyip Bey ne yapabilirdi? Bir fani olarak Tayip Bey'in elinden fıtrata karşı koymak gelebilseydi onu da halkından ve madencilerinden esirgemezdi bundan emin olabilirsiniz.

Neyse, konuyu dağıtmadan  şu kaçak sarayın halkımıza ait olduğu gerçeğine geri dönecek olursak, Tayyip Bey'in dediği gibi, Topkapı Sarayı, Dolmabahçe Sarayı da halkımızın değil midir?

Sizler, halkımızın, Tayyip Bey'e göre kendisine ait olan Topkapı ve Dolmabahçe Saraylarına ücret ödeyerek girebildiklerine bakmayın.Tayyip Bey söylediğine göre, bu saraylar da halkımızındır.

Dolmabahçe Sarayı halkımıza ait olduğu için, buradan İstanbul'u mekan tutan başbakanlarımız çalışma ofisi olarak yararlanmaya devam ediyorlar.

Tayyip Bey; halkın dediği Topkapı ve Dolmabahçe Saraylarının, Osmanlı hanedanı padişahlar için yapıldığını, Atatürk'ün son dönemlerinde kısa bir süre yaşadığı Dolmabahçe Sarayı ile Topkapı Sarayının, Osmanlı padişahları tarafından cariyeleriyle birlikte hayat sürdükleri saraylar olduklarını bilmiyor mu?

Tayyip Bey'in; kaçak saray ile Osmanlı hanedanı için yapılan ve Osmanlı yıkılana kadar bu hanedanın içinde oturdukları Dolmabahçe ve Topkapı Sarayları arasında bir benzerlik kurması dahi,bu kaçak sarayın,gerçekte halkımıza ait olmadığının, halkımızın vergileriyle finanse edilen bir hanedanlık sarayı olarak yaptırıldığının kanıtı değil midir?

Tayyip Bey'in, hiç gereği yokken, halkları yoksulluk içinde kıvranırken kendileri zevk ve safa içinde lüks hayat süren geri kalmış ülkelerin diktatörlerini çağrıştıracak şekilde, halkından gizleyerek inşaatını başlattığı bin odalı ve görkemli kaçak saray, asla halkın sarayı olamaz.

Halkımıza ait olmayan bu kaçak sarayda halka ait olan tek şey, bu kaçak sarayın yapılması için çarçur edilen paralardaki yoksul halkımızın alın teridir.

04/Aralık/2014
Güner YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu Üyesi Avukat

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum Kuralları
*Lütfen yanlızca yazı ile ilgili yorumlar yazınız.
*Yazının konusu dışında iletmek veya sormak istediğiniz bir şey varsa iletişim formunu kullanın.
*Bir Google Hesabınız yoksa Yorumlama Biçimi seçeneklerinden "Anonim" tıklayıp yorum yapabilirsiniz.

Post Bottom Ad